Geçtiğimiz hafta içinde İzmir iş dünyasının duayen yöneticilerinden Şevki Figen Beyi kaybettik. İzmir iş dünyası kendisini artık şehrimizde olmayan ama Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşularından biri olan Turyağ’ın genel müdürü olarak tanımıştı. Şevki Bey sadece çok başarılı bir yönetici değil; aynı zamanda gerek sosyal, gerekse kültürel alanda etkin ve değerli bir şahsiyetti.

Yıllar içinde yaptığımız birçok özel sohbetlerimizde bana ilettiği üzere; kendi ifadesine göre eğitimini İstanbul’da tamamlayıp, akabinde yurtdışında yüksek lisans yaptıktan sonra bir süre ABD’de çalışmış ve ardından yurda dönerek askerlik sebebiyle İzmir’e gelmiş ve bu şehre aşık olmuş bir kişiydi. Askerliğinde Karşıyaka’da Levanten bir ailenin yanında kalmış, oldukça eski, cumbalı İzmir evlerinden birinde kısa bir süre için de olsa yaşama fırsatı elde etmiş bir kişiydi.

Hatta Yedek Subay olarak askerlik görevini yaptığı Gaziemir‘de ki birliğine; Karşıyaka’dan bugün İZBAN hattının geçtiği tren yoluyla gidip gelmiş biriydi. Körfez’de balık avlama ve İzmir Körfezi’nin temiz olduğu dönemde körfezde yüzmüş bir İstanbul beyefendisi.

Yıllar sonra İzmir’e gelişi ise temizlik ürünleri sektöründe faaliyet gösteren Alman Henkel firmasının İzmir’deki şirket Turyağ’ın kendisine genel müdürlük teklifi yapması ile olmuş. Bu konudaki gelişmeleri size onun ağzından aktarmak isterim:

“O zamanlar Mobil Oil’in Türkiye genel müdürlüğünü yapıyordum. Uluslararası bir yönetici arama şirketi bana, uluslararası bir firmanın Türkiye’de yöneticiliğini yapmamı teklif etti. Teklifi iki şartla kabul edeceğini söyledim. Şirket merkezi; ya İstanbul’da ya da İzmir’de olursa çalışacağımı belirttim. Onun dışındaki hiçbir teklifi kabul etmeyeceğimi kendilerine ilettim. Önce belirtmek istemediler fakat daha sonra şirketin İzmir’de olduğunu söylediler. Ben de işi kabul ettim ve İzmir’e geldim.”

Fakat Sevki Figen’in Turyağ’a müdür olduğu yıllardaki İzmir, kendisinin bıraktığı şehir kimliğinden çok uzaklaşmıştı. 1960’lı yıllarda başlayan rant yaratma çabaları ile şehrimizin Karşıyaka ve Güzelyalı kıyılarını, Kordon boyunu süsleyen yalılar, köşkler tarihi evler birer birer yıkılmış; yerlerine kıyıda Çin Setti misali yüksek binalar yapılmıştı.

Ayrıca bir süreden beri başlayan evsel ve sanayi atıklarının körfeze deşarj edilme sistemi ile, güzelim İzmir Körfezi tam bir lağım çukuruna dönmüştü. Yıllar önce kıyısında keyifle dolaştığı sahil bandında kokudan durulmaz bir durum ortaya çıkmıştı.

Şevki Figen yıllar içinde Turyağ’ı çok başarılı bir şekilde yönetti. Türkiye’nin en büyük kimya sanayi firmalarından (ağırlıklı temizlik ürünleri) biri haline getirdi. Ve İzmir’de bu şirkette birçok başarılı orta ve üst düzey yöneticinin yetişmesine de vesile oldu.

Önemli bir katkısı ise eşi Leyla Figen’in Çeşme Alaçatı’nın tanıtımına yaptığı destek ile olmuştur.

Her zaman yaratıcı fikirleri ortaya koyan, yaş alsa da yaşlanmamayı düstur edinmiş çok renkli bir İzmirli olarak yaşadı. Hiç unutmam 90 yaşına bastığı gün: “Ben doksan değil, 3 çarpı otuz yaşındayım” diyerek enerjisini, dinamizmini ve espiri anlayışını bizlere yansıttı.

Kendisini tanımak ve ahbaplık etme şansını yakaladığım için kendimi ayrıcalıklı hissediyorum.  

Güle güle sevgili Şevki abiciğim.. Cennet mekanında nur içinde uyu..