TİM DANIŞMANLIK
danismanlik@tim.com.tr
www.tim.com.tr
En güzel sözlerden biridir ‘Bir zincirin gücü, en zayıf halkası kadardır.’
Bu konuyu ailemizde, arkadaş çevremizde, iş ve sosyal hayatımızda birçok kez test etmişizdir. Bu kavram, gezegenimiz için bile geçerlidir.
Titanic faciasını duymayanımız yoktur. Güçlü, güvenilir, devasa geminin ve yolcularının dramatik hikayesini bir özetleyelim. 10 Nisan 1912’de İngiltere’nin Southampton limanından Titanic adında devasa gemi hareket etmişti. 3000’in üzerinde yolcu kapasitesi bulunan bu gemi için ‘Bu gemiyi Tanrı bile batıramaz ‘demişlerdi.
Batamaz denen o büyük gemi; limandan hareketinden 4 gün sonra, mürettebatın buzdağını görememesi sebebiyle tarihe geçecek bir kaza yaşadı, Gemi su alıyordu, o güçlü gemi en zayıf yerinin gücü kadardı işte. Buzdağını göremeyen mürettebat geminin zayıf halkasıydı. ‘Bu gemiyi Tanrı bile batıramaz’ sözünü tekrar hatırlayalım, Gemi; bunu söyleyenlerin kibri ile öyle bir battı ki (Enkazı: Atlantik okyanusu 3657 metre derindedir.) yıllarca ibretlik bir öykü oldu. Sağ olarak kurtulanların sayısı 705’ti.
Daha basit ve üzücü olmayan örneklere bakalım; Çocukken oynadığımız halat çekme yarışını ele alalım. Eğer bir tarafta zayıf yarışmacı varsa, o taraf kesin kaybeden taraf olur. O halatı istenen güçle çekmediği takdirde, diğerlerinin çabasının işe yaraması mümkün değildir. Ya da bir futbol maçına bakalım. Kaleci son derece güçsüz olsun, bunu rakip takım kesinlikle görür, hisseder artık önemli olan diğer oyuncuları geçip zayıf olana odaklanması ve golleri sıralamasıdır. Zaten maç devam ederken, oyuncu değişikliklerinin genel olarak sebebi budur.
İş hayatında bir takımınız ve takımınızda bir güçsüz halka varsa, takımdaki bu kişiye koçluk vermediğimiz durumda yaşanacak felaketleri sıralayalım. O kişi hata yaptıkça, bir üst yöneticiniz bunu departmanın hatası olarak görür. Bu kişinin yapamadığı işleri siz diğer ekip üyeleri yapmak zorunda kalırsınız. İş yükünüz artar, mesaiye kalırsınız bitiremezsiniz, her şey tepetaklak olur. Özellikle zayıf halka maddi kayba yol açacak hatalar yapıyorsa o zaman zincir değil kopmak, komple çürüyecek duruma gelir.
Futbol maçından bahsetmiştik, teknik direktör güçsüzü görür ve maç sırasında oyuncu değişikliği yapar demiştik. İş hayatına baktığımızda ise bu biraz zor ve çok tercih edilen bir yöntem değildir. Koçluk burada son derece önem taşır. Oyuncu değişikliği yerine; ekip içerisindeki kişilerin yaptıkları işlerin değişikliğine gidilebilir. Zayıf halka gözlemlenir, sağlamlaştırmaya çalışılır. Unutmayalım herkesin bir yeteneği mutlaka vardır.
Dünyayı etkisi altına alan Covid 19 virüsü için bile aynı yorumu yapabiliriz. Dünya bir zincir ise, zayıf halka o küçücük gözle görülmeyen virüstür. Tüm dünyada tek bir vaka olsa bile; bulaştırma olasılığı sebebiyle endişeleri sonlandırmaz. Gezegenimizde, sadece küçük bir Afrika kabilesinde salgın devam etse dahi, diğer hiçbir yerde olmasa bile Dünya bu krizi yenmiş sayılmaz. İnsanoğlu, bulduğu aşı ile insan ırkının devamı için o zincirin yıpranmış bölümünü onarmaya çalışıyor.
Orman yangınları tek bir ülkede olsa yanan her ağaç; iklim krizine davetiyedir. Oksijenin azalması anlamına gelir. Bir tek yanan ağaç bile tüm gezegenin dengesini etkiler.
Bir poşet içerisindeki çürümüş bir elma, zamanla diğer sağlam elmaları da çürütür. Bu sebeple zayıf halkayı -bu biz de olabiliriz- görmezden gelip ihmal edersek sonuçlarına da katlanmamız kaçınılmaz olacaktır.