• Künye  • Kurumsal  • Reklam  • Üyelik  • Arşiv    • Site Haritası  RSS 
YAZARLAR  |  SOHBETLER  |  İHRACAT SOHBETLERİ  |  RESMİ İLANLAR
YAZARLAR Tanju Tuna ►ÜÇÜNCÜ KOLTUK
12
14
16
18
21/03/2022 06:11
Rusya - Ukrayna Savaşı ve İhracatta Riskler

     Benim daha önceki yazılarımı okuyan okuyucularım, her yazımda, risklerin ne kadar önemli olduğunu ve olası riskleri öngörüp önlem alınması ve ondan sonra işleme başlanması gerektiğini vurguladığımı hatırlarlar.
     Rusya – Ukrayna savaşı, ticari risklere ilave olarak siyasi risklerin de ne kadar önemli olduğunu ortaya çıkmıştır.
     Söz konusu riskleri belli başlı başlıklar halinde özetlersem;

Tedarik riski:
     Hepinizin bildiği gibi hem Rusya hem de Ukrayna Türkiye’nin ticarette önemli partneridirler.
Rusya ile, 25,5 milyar dolar ithalat, 5,2 milyar dolar ihracat olmak üzere toplam 30,7 milyar dolarlık ticaret hacmimiz bulunmakta, Ukrayna ile, 3,9 milyar dolar ithalat, 2,6 milyar dolar ihracat olmak üzere toplam 6,5 milyar dolarlık ticaret hacmimiz bulunmaktadır.
İki ülke toplamına baktığımız zaman toplamda 37,2 milyar dolarlık ticaret hacmi olduğu görülmektedir.

     Mal bazında baktığımız zaman, Rusya’dan özellikle doğalgaz ithalatı yaptığımızı düşünürsek olası bir gaz kesintisinin doğuracağı riskler açıktır. Isınmanın yanında, elektrik üretiminin önemli bir kısmının doğalgaza bağlı olması nedeniyle gaz kesilmesi sonucunda sanayi üretiminin büyük bir darbe yeme ihtimali çok yüksektir.

     Ukrayna’dan ise, buğday ithalatı yapmamız nedeniyle yaşanacak tedarik sıkıntısının doğuracağı sonuçlar da ciddi olarak düşünülmesi gereken risktir.
     Tedarik zincirinde meydana gelen aksamalara ilave olarak, artan veya artacak olan emtia fiyatları, sizin maliyetlerinizi de artıracak olup, satış ve ihracat kapasitenize darbe vurabilecektir.

Ulaşım-Nakliye riski:
     Ukrayna üzerinden, yapılan sevkiyatlarda  sıkıntı yaşanacağı aşikardır. Bu sebeple, yeterli mal gelememesi/gönderilememesi durumu oluşacak veya yeni güzergahlar kullanılması zorunlu olacak, bu da ham madde temininde sıkıntı yaratırken, bir yandan da mesafelerin uzamasına ve navlun maliyetlerinin artmasına sebep olacaktır.
     Rusya’da bulunan yağ gemilerinin günler sonra limandan ayrılabilmeleri ve Türkiye’ye ulaşmaları bunun canlı örneği olarak verilebilir.

Talep riski:
     Rusya ve Ukrayna’nın savaşta olması nedeniyle bu ülkelerden gelecek talepler otomatik olarak azalacaktır. Bu ülkelere yapılacak ihracatlar dan doğacak kayıpların telafisi için, alternatif pazarlar bulunması gerekmektedir.
     Ayrıca, bu ülkeler ile yakın ilişki içinde olan ülkelerden de gelecek taleplerde de düşüş olması muhtemeldir. Özellikle, Rus ve Ukraynalı turistleri ağırlayan, İtalya, İspanya ve Yunanistan gibi ülkelerde olası turist azalışı bu ülkelere yapılan ihracatlar da talep düşüşüne sebep olabilecektir.  

Tahsilat riski:
     İhracatçılarımızın, ihracata başlamadan önce dikkat edecekleri en önemli konu sattıkları malın bedelini tahsil edip edemeyecekleridir. Normal koşullarda, alıcılara güven duyulması halinde, riskli olsa bile, mal mukabili ihracat yapmak kabul edilebilir bir ihracat ve ödeme yöntemidir. Kolay ve ucuz olması nedeniyle firmalarımız bu ödeme şeklini kullanmayı tercih etmektedirler. 2021 yılı itibariyle TUİK verilerine göre ihracatımızın yaklaşık %60 lık kısmının mal mukabili ödeme şekline göre yapıldığını görmekteyiz.
     Bir diğer ödeme şekli olan vesaik mukabilinde ise, belgeler bankalar aracılığıyla gönderildiği için sağlam ve güvenilir bir ödeme şekli olarak algılanmaktadır. Oysa, ithalatçının belgeleri ve dolayısıyla malları almaması veya alamaması halinde ödemenin de gerçekleşmeyeceği ortadadır.  

     Üçüncü alternatif olan akreditifli ödeme şeklinde de her ne kadar bankalar ödeme taahhüdü altında olsalar bile, görüyoruz ki burada da savaşın getirdiği ciddi riskler bulunmaktadır. Bankaların faaliyetlerinin durdurulması, Swift sisteminden çıkarılmaları gibi uluslararası yaptırımlar, bu bankaları zor duruma sokacak ve işlem yapmaları imkânsız hale gelebilecektir.  
     Normal koşullarda bile, birçok firmamızın bu detayları dikkate almadan ihracat yaptıklarını ve hem maldan olduklarını hem de paralarını alamadıklarını izliyor, görüyoruz.

     Rusya- Ukrayna savaşı bu sıraladığım risklerin ne kadar önemli olduğunu gösteren acı ama gerçek bir olgudur. Peki o zaman ihracat yapmayalım mı? Sorusu doğal olarak akla gelecektir.
     Hayır, iş yapmaya, ihracat yapmaya ve para kazanmaya devam edeceğiz.
     Ancak, içinde bulunduğumuz durumu ve benim daha önceki yazılarımı göz önüne alırsanız, ısrarla vurgulamaya çalıştığım nokta, işe başlamadan önce mutlaka, “Ülke- Coğrafi bölge – Siyasi atmosfer- Alıcı firma-  Mal cinsi” gibi konularda araştırma yapıp, olası riskleri saptamak ve kendinizi korumaya yönelik en sağlam yöntemi bulup, ondan sonra ihracata başlamak gerekmektedir.
     Çok büyük riskler görüyorsanız, belki de hiç girmemek en doğru tercih olabilir.

     Hepinize, sağlam ve bol kazançlı ihracat dilerim.

Önceki Yazılar :
Bu sitenin tüm hakları saklıdır Ticaret Gazetesi    rt.moc.isetezagteracit @ ofni