• Künye  • Kurumsal  • Reklam  • Üyelik  • Arşiv    • Site Haritası  RSS 
YAZARLAR  |  SOHBETLER  |  İHRACAT SOHBETLERİ  |  RESMİ İLANLAR
YAZARLAR Yasemin Sayın ►TİM’den SESLER
12
14
16
18
01/11/2021 06:30
Konuşmayı Beklemek Dinlemek Değildir

TİM DANIŞMANLIK
danismanlik@tim.com.tr
www.tim.com.tr

     İyi bir yönetici olmayı hep isteriz.Hhem kendimizi başarılı hissetmeye ihtiyacımız olduğu için yaptığımız işte iyi olmaya ihtiyacımız vardır hem de iyi olmanın bize sağladığı bir çok avantajdan faydalanmak isteriz.
     İyi yönetici olmak bir çok beceri gerektirir ve başarılı olan yöneticilerin en sık bahsedilen özelliği dinlemektir.
     Bir çok insan özellikle her şeyin inanılmaz hılzı değiştiği ve beynimizin milyonlarca uyarana dikkat edemediği süzdüğü bu günlerde dinlemek konusunda sorun yaşamaktadır.
     Çünkü kafamızın içerisindeki gürültüyü susturmak ve kendimizden başkasına odaklanmayı gerektirir.
     Atalarımız bu durumu ‘’can kulağı ile dinlemek‘’ olarak çok güzel ifade etmişler.

     İki komşu ülkenin hükümdarları birbirleriyle savaşmazlar, ama her fırsatta birbirlerini rahatsız ederlerdi. Doğum günleri, bayramlar da ilginç armağanlar göndererek karşıdakine zekâ gösterisi yapma fırsatlarıydı.
     Hükümdarlardan biri, günün birinde ülkesinin en önemli heykeltıraşını huzuruna çağırdı. İstediği, birer karış yüksekliğinde, altından, birbirinin tıpatıp aynısı üç insan heykeli yapmasıydı. Aralarında bir fark olacak ama bu farkı sadece ikisi bilecekti.

     Heykeller hazırlandı ve doğum gününde komşu ülke hükümdarına gönderildi. Heykellerin yanına bir de mektup konmuştu.
     Şöyle diyordu heykelleri yaptıran hükümdar: “Doğum gününü bu üç altın heykelle kutluyorum. Bu üç heykel birbirinin tıpatıp aynısı gibi görünebilir. Ama içlerinden biri diğer ikisinden çok daha değerlidir. O heykeli bulunca bana haber ver.”
     Hediyeyi alan hükümdar önce heykelleri tarttırdı. Üç altın heykel gramına kadar eşitti. Ülkesinde sanattan anlayan ne kadar insan varsa çağırttı. Hepsi de heykelleri büyük bir dikkatle incelediler ama aralarında bir fark göremediler.

     Günler geçti. Bütün ülke hükümdarın sıkıntısını duymuştu ve kimse çözüm bulamıyordu. Sonunda, hükümdarın fazla isyankâr olduğu için zindana attırdığı bir genç haber gönderdi. İyi okumuş, akıllı ve zeki olan bu genç, hükümdarın bazı isteklerine karşı çıktığı için zindana atılmıştı.

     Başka çaresi olmayan hükümdar bu genci çağırttı. Genç önce heykelleri sıkı sıkıya inceledi, sonra çok ince bir tel getirilmesini istedi.
     Teli birinci heykelciğin kulağından soktu, tel heykelin ağzından çıktı.İkinci heykele de aynı işlemi yaptı. Tel bu kez diğer kulaktan çıktı.Üçüncü heykelde tel kulaktan girdi ama bir yerden dışarı çıkmadı. Ancak telin sığabileceği bir kanal kalp hizasına kadar iniyor, oradan öteye gitmiyordu.

Hükümdar heykelleri gönderen komşu hükümdara cevabı yazdı:
     “Kulağından gireni ağzından çıkartan insan makbul değildir.” Bir kulağından giren diğer kulağından çıkıyorsa, o insan da makbul değildir. En değerli insan, kulağından gireni yüreğine gömen insandır. Bu değerli hediyen için çok teşekkür ederim.

     Karşımızdakini dinlemek için ihtiyacımız olan ilk şey mevcut tüm gündemlerimizi bir kenara bırakıp, anlatan kişiye  tam odaklanarak, o an orada olmaktır. Konuşana karşı hissettiklerimizi, eski yaşanmışlıklarımızı o an unutup kişi hakkında , varsayım ve ön yargılarımızı dinleme eylemine karıştırmadığımız zaman sağlıklı dinleyeci haline gelmiş oluruz.

      Karşımızdaki kişinin söylediklerini  doğru anladığımızı teyit edecek sorular sormak o anda orada olduğumuzun göstergesidir.
     Örmeğin ‘’Geçen gün yaptığımız toplantıda seni yeterince iyi anlamadığımı ve toplantı esnasında kendini ifade etmen için yeterli zaman vermediğimi söylediğini anlıyorum doğru mu?‘’ gibi.

     Birisinin sizi tüm dikkatini vererek dinlediğini, anladığını belirten bir beden dili kullandığını, asla sözünüzü kesmediğini, ilgili sorular sorduğunu ve tam anlamıyla o kişiye kendinizi rahatça ifade edebildiğinizi düşünün. O kişiye karşı ne hissedersiniz ?
     Saygı, minnettarlık belki ufacıkta olsa sevgi hissedersiniz . Karşı taraf artık güçlü bir birey olarak hayatınızda yer alır . Başarılı liderler ve yöneticiler  can kulağı ile sizleri dinleyerek gönüllerinizdeki tahtlara böyle otururlar.

     Konuşmanın bitmesini sadece saygı bekleyerek dinleyen bir kişiye ise söylenecek tek bir söz vardır.
Konuşmayı Beklemek Dinlemek Değildir .

Önceki Yazılar :
Bu sitenin tüm hakları saklıdır Ticaret Gazetesi    rt.moc.isetezagteracit @ ofni